Kilo kaybı, karnın üst sağ tarafında ağrı, ilerleyen dönemlerde sarılık gibi belirtilerle kendini gösterebilen karaciğer kanseri, dünyada ve Türkiye’de en sık görülen kanser türü arasında yer alıyor. Karaciğer kanserinin temelinde yatan en önemli faktör ise hepatitlerdir. Hepatit B taşıyıcısı olan kişiler 15-20 yıl sonra belli bir düzeyde mutlaka karaciğer kanseri geliştiriyor.
Karaciğer kanseri nedir?
Karaciğerin kendi hücresinden kaynaklanan kötü huylu (habis) tümörlere primer (birincil) karaciğer kanseri diyoruz. Karaciğerin kendi hücrelerinden çıktığı için hepatosellüler (karaciğer hücreli) karsinom adı ile anılır. En sık görülen ve en ölümcül tümörlerden biridir.
Karaciğer kanseri gelişimi açısından risk faktörleri nelerdir?
* Hepatit B virüsü enfeksiyonları
* Hepatit C virüsü enfeksiyonları
* Hepatit D virüsü enfeksiyonları
* Aflatoksin (aspergillus flavus zehiri)
* Sirozlar
* Genetik.konjenital,metabolik hastalıklar
* Hemakromatozis, Wilson, Glikojen depo hastalığı
* Kimyasallar; Nitritler, hidrokarbonlar, solventler * (Belki de büyük olasılıkla multifaktöryel!)
Karaciğer kanserinin bulguları nelerdir?
Karaciğer kanserinin erken çok özgün bir bulgusu yoktur. O nedenle de tanı konduğunda kanser genellikle büyük boyutlara erişmiş olarak bulunur. Sıklıkla, kilo kaybı, iştahsızlık, halsizlik, çabuk yorulma, sarılık, karında sıvı toplanması gibi bulgular görülür. Bazen karın sağ üst tarafında ağrı dolgunluk hissi olabilir. Kanserin zemininde genellikle kronik bir karaciğer rahatsızlığı (örneğin: siroz) bulunduğundan ve bu hastalıklar da genellikle benzer bulgular verdiğinden olay karışabilir.
Tanıda geç kalmamak için ne yapmak lazım?
Karaciğer kanseri büyük boyutlara varmadan özgün şikayetlere neden olmaz. Olan şikayetler de genellikle diğer hastalıklar ile karışır. Bu nedenle, erken tanının temel şartı bu konuda deneyimli bir doktorun şüpheciliğidir. Doktorunuz, hele yukarıdaki risk faktörlerinden birine sahipseniz, böyle bir risk altında olduğunuzu bilmeli, sizi bu konuda uyarmalı ve zaman zaman böyle bir gelişim açısından gerekli tetkik ve görüntülemeleri yaptırmalıdır.
Karaciğer kanseri nasıl saptanır?
Günümüzde karaciğerdeki her türlü gelişimi, görüntüleme yöntemleri aracılığı ile saptamak mümkündür. özellikle risk altındaki hastalar en ucuz ve kolay uygulanabilen yöntem olan ultrasonografi ile takibe alınmalıdır. Bilgisayarlı tomografi (BT), magnetik rezonans görüntüleme (MR), anjiografi başvurulacak diğer yöntemlerdir. Bazen tanıyı kuvvetlendirmek için bu görüntüleme yöntemlerinden birkaçı bir arada kullanılabilir. Kanda, bir tümör belirteci (marker) olan alfa feto protein tayini yapılabilir. Bu testin yüksek çıkması kanser açısından anlamlıdır. Ancak kanser olduğu bilinenlerde bile normal çıkabildiği unutulmamalıdır. Normal çıkması tümör yok anlamına gelmez. Tanıda ortada kalınan nadir vakalarda karaciğerden iğne biyopsisi yapılabilir. Ancak bu sık başvurulması gereken bir yöntem değildir. Biyopsi yapılıp yapılmamasına bu konularda deneyimli bir karaciğer cerrahı karar vermelidir.
Karaciğer kanserinin tedavisi mümkün müdür?
Tedavi edilemeyen karaciğer kanserinin sonuçları kötüdür. Böyle bir vakada beklenen yaşam süresi 6-9 ay kadardır. En etkili yöntem tümörün cerrahi olarak çıkarılmasıdır. Cerrahi tedavi yapılabilmesi ise tümörün evresine ve etrafa yayılım olup olmamasına, hastada bir karaciğer hastalığı var ise bunun derecesine bağlıdır. Karaciğer dışına atlamış bir karaciğer kanserinde cerrahinin yeri yoktur. Cerrahinin başarısı tümörün çapı ile de alakalıdır. çapı <5cm olanlarda cerrahi sonrası sağ kalım , tümörü >5cm olanlara kıyasla çok daha iyidir. İdeal şartlarda (<5cm, tek, yayılımı yok …) yapılan cerrahi çıkarımlardan sonra beklenen 5 yıllık sağ kalım %60 civarındadır. Cerrahi uygulanamayan vakalarda kemoembolizasyon, kemoterapi, alkol enjeksiyonu, radyofrekans ablasyonu gibi yöntemler kullanılabilir. Uygun vakalarda bunlar cerrahi ile birlikte de kullanılabilir.
Bağırsak kanseri karaciğere sıçrıyor
Karaciğerle ilgili önemli bir nokta da; karaciğerin, kendi tümörlerinin yanı sıra sindirim sistemindeki bütün tümörlerin metastazını alan bir organ olmasıdır. Kalın bağırsak kanserinin tanısı konulduğu anda 4 hastadan birinin karaciğerinde de tümör bulunuyor.
Karaciğer metastazı ne demektir?
Vücudun herhangi bir yerindeki kanserin çıktığı yerden (organdan) başka bir yere yayılmasına o kanserin metastaz yapması diyoruz. Bu metastazların karaciğerde gözükmesi ise karaciğer metastazı diye anılır.
Karaciğerde metastaz sık bir olay mıdır?
Evet. Karaciğer kanı filtre eden büyük bir organdır. Bu nedenle, kan dolaşımına karışan kanser hücreleri bu organda takılır kalır ve büyümeye devam eder. özellikle sindirim sisteminden (bağırsaklar) gelen kanın ilk önce karaciğerden geçmesi nedeniyle buralara ait kanserlerin karaciğer metastazları sık görülür. Kalın bağırsak, mide, pankreas, safra yolları, ince bağırsak gibi organlara ait kanserlerde karaciğere metastaz sıktır. Ayrıca, meme kanseri, akciğer kanseri ve lenfomalara ait metastazlar da sık görülür.
Karaciğer metastazlarının tanısı nasıl konur?
Karaciğerde yaygın metastaz var ise tanı nisbeten kolaydır. Karaciğer büyür ve muayenede ağrılıdır. Karaciğere ait bazı laboratuar testleri (alkalen fosfataz ve transaminazlar) yükselir. Esas tanı görüntüleme yöntemleri ile karaciğerde metastazlara ait kitlelerin görülmesi ile konur. Kanserin ilk çıktığı odak biliniyorsa metastaz tanısı koymak kolaydır. Ancak, bilinmiyorsa karaciğerde görülen bu kitleleri primer karaciğer kanserinden ayırmak zordur bunun için karaciğerdeki kitlelerden biyopsi almak gerekebilir.
Karaciğer metastazlarının tedavisi mümkün müdür?
ABD’de her yıl 150 bin kişiye kalın bağırsak kanseri teşhisi konulmakta, her yıl yaklaşık 50 bin kişinin yaşamı de bu hastalık nedeniyle tehdit altındadır. 20 yıl öncesine kadar herhangi bir cerrahi uygulanmayan vakalarda, yeni teknikler sayesinde hastaların ömrü en az 3 kat artmıştır. Karaciğer kanseri veya karaciğere metastaz yapmış kalın bağırsak kanserinde genellikle herhangi bir işlem yapılamazken; bu hastaların kemoterapi, radyoterapi veya benzer tedavilerden yararlanma oranı çok azken; artık hastaların 5 yıl ve üzerinde yaşam süreleri çok artmıştır.
Kalın bağırsak ve karaciğer tümörlerine aynı anda cerrahi
Karaciğerin en çok metastaz aldığı kalınbağırsak kanserleri; stresli yaşam, kötü beslenme ve büyük şehir yaşamının getirdiği risklerden kaynaklanıyor. Kalın bağırsaktaki tümörler karaciğer başta olmak üzere, akciğerler ve karına da yayılabiliyor. Cerrahların ameliyat etmekten çekindiği ve hastaların yaşamını yitirmesine yol açan bu tümörler, günümüzde modern cerrahi teknikleri sayesinde karaciğerden ya da diğer organlardan başarılı bir şekilde çıkarılabilmektedir. Yeni teknikler sayesinde karaciğere yayılmış kalınbağırsak tümörlerinde bile hastaların yaşama oranı yüzde 37-60 arasında değişmektedir.
Yurt dışındakinden bile başarılı ameliyatlar türkiye’de de yapılıyor
Kalınbağırsak tümörlerinin en önemli risklerinden biri, tümörün başlangıçta hastaların sadece % 25’inin karaciğerine metastaz yapmasına karşın, 3 yıl içinde bu oranın %75’e yükselmesidir. Son 20 yılda özellikle karaciğer naklinde kazanılan cerrahi deneyimin yanı sıra, yeni kemoterapi ilaçların da geliştirilmesiyle birlikte hastalığın başka organlara yayılımı konusunda ciddi adımlar atılmıştır. Türkiye’de de bu tür kompleks ameliyatlar başarıyla yapılabilmekte; özellikle kapalı (laparoskopik) operasyonların yaygınlık kazanması ile hastalar operasyondan çok kısa süre sonra normal yaşamlarına dönebilmektedir.